Daima güçlü ve gerçek hikayelerin peşinde, özgün olmayı seviyoruz!
Fikrimizin var olma anından itibaren özgün olma tutkusuyla 5 yılı geride bıraktık. Rekabet kaygımız, sektöre giriş yapma egomuz olmadan yürüyoruz. Güçlü ve gerçek hikayeleri, kalbimizi ısıtan fikirleri bulduğumuzda, içimizdeki enerji kendiliğinden harekete geçiyor.
Özel harman bir kahve ile başladı yolculuğumuz. Üstelik çok alakası olmayan bir zeytin çiftliğinde, akşam saatleri mandalina yerken… Bir cümleye sıkıştırdığım kadar basit değil elbette… Torlak Çiftliği’nde tabiatın terbiyesiyle sakinliği, sabrı, biraz yavaşlamayı öğrendim ağaçlardan. Ritmi, dengeyi kavramaya çalışıyorum. Koşmak her zaman maharet değil. Bazen durmak, her şeye rağmen durabilmek güç istiyor. Çünkü, ortam ve koşullar bizi hep koşmaya, öne geçmeye, önde durmaya zorluyor. Bunlara rağmen sadeliği koruyabilmek bana göre daha asil bir hareket.
İşte bizim markamız böyle doğdu. Bize özel bir kahve, özgün bir ürün, sadece bizim için üretilen bir lezzet tutkusuyla çıktım yola. Sakin sakin patika bir yolda yürüdüm. Kah yoruldum. Kah üşüdüm. Ama hep bir çiçek kokusu, buluttan sıyrılan tatlı bir güneş, neşeli bir kuş yolumu neşelendirdi. Yorgunluğumu ödüllendirdi.
Özel tasarımlara yönelmem de sırf bu yüzden. Kahvemin eşlikçileri, kendime ve size saygım nedeniyle özel tasarım. Ya Anadolu’nun endemiklerinden elde edilen ya da bir sanatçı elinde üretilen sınırlı sayıda el emeği sanat ve zanaat eserleri…
Kahve sektöründe kendimi rekabetçi yeni bir oyuncu olarak görmüyorum. Ben, kendi pusulasında tasarım tutkusuyla güçlü ve gerçek hikayeler peşinde giden, sakin yol alan biriyim. Markam Blend1601 de benim gibi…
Ve güç güçsüzlüğümüzde… Zenginlik yalınlığımızda…
Kahve dostluğumuz devam etsin,
Armağan